Bakan Kacır, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yer alan Bilişim Vadisi’nde düzenlenen “Büyütech Türkiye’nin İlk Kamera Sistemleri Üretim Tesisi Açılış Töreni”nde, günümüzde dijital dönüşüm ve teknolojik ilerlemenin, yeni bir çağın kapılarını araladığını belirterek, dijital bir devrimin yaşandığı bu dönemde, dünyada tüm dengelerin değiştiğini, rekabet koşullarının yeniden şekillendiğini ifade etti.
Kacır, bu gelişmelerin yanı sıra küresel krizlerin de bu rekabeti derinleştirdiğine işaret ederek, son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel yüksek enflasyon ve durgunluğun, tüm dünyayla birlikte zorlu dönemlerin yaşanmasına neden olduğunu kaydetti.
Bu zorlu dönemin sınamalarıyla hep birlikte mücadele ettiklerini vurgulayan Kacır, “Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde istikrarlı ve kararlı politikalarla bu sınamalardan Türkiye’miz güçlenerek çıktı.” dedi.
Türkiye’nin ticari araç, beyaz eşya ve güneş paneli gibi alanlarda Avrupa’da lider olduğunu aktaran Kacır, “Hava savunma sistemlerini, çıkarma gemilerini, yer gözlem ve haberleşme uydularını milli kabiliyetleriyle geliştirip üretebilen bir ülkeyiz. Yeni nesil sanayi politikamızın en somut örneklerinden biri olan Togg işte artık yollarda. Türkiye, aynı zamanda, Avrupa’nın girişimcilikte parlayan yıldızı haline geldi. Geçtiğimiz yıl neredeyse tüm dünyada girişim sermayesi yatırımlarında düşüş yaşanırken, ülkemizde teknoloji girişimleri 1 milyar 600 milyon doların üzerinde bir yatırım alarak rekora imza attı.” ifadesini kullandı.
“Son dönemde büyüme ve ihracat rekorlarına imza attık”
Bakan Kacır, Türkiye’de 2020 yılının başında henüz milyar dolar değerlemeyi aşan teknoloji girişiminin bulunmadığını, bugün Türkiye’nin milyar doları aşan teknoloji girişimlerinin, Turcorn’ların sayısının 7’ye ulaştığını söyledi.
Böylece tüm olumsuz küresel gelişmelere rağmen Türkiye’nin son 12 çeyrekte, yani son 3 yılın tümünde kesintisiz büyüme performansını sürdürdüğüne dikkati çeken Kacır, dün Dünya Bankasının, Türkiye’nin 2023 büyüme tahminini 1 puan yükselterek yüzde 4,2’ye çıkardığını hatırlattı.
Kacır, geçen yıl yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin paylarını artırdığı 254 milyar dolarla ülke ihracatının rekorunu kırdıklarını vurgulayarak, bu başarının en önemli mimarlarından birinin ise kuşkusuz ihracatın yıldızı, üretimin gözbebeği otomotiv sektörü olduğunu kaydetti.
“Küresel pazarda satılan her 5 araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor”
Küresel çip krizine rağmen geçen yıl otomotiv üretiminin yüzde 6 büyüyerek 1 milyon 350 bini aştığını aktaran Kacır, üretilen bu araçların 970 binini ihraç ettiklerini, 31 milyar doları aşarak rekor bir seviyeye ulaşan otomotiv sektörünün, ülkenin ihracat şampiyonu olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.
Kacır, küresel otomotiv sektörünün son dönemde büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunun da farkında olduklarına değinerek, artan çevre bilinciyle iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için karbon salınımlarının her alanda düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Enerji sektöründen sonra en fazla salınıma sebep olan sektörün ise mobilite/ulaştırma olduğuna değinen Kacır, bununla birlikte bağlantılı ve otonom araç teknolojilerinin gelişimiyle batarya üretim maliyetlerinin düşmesinin, mobilite sektöründe geleneksel araçların yerini hızla akılı elektrikli araçların almasını sağladığını anlattı.
Kacır, 2017 yılında sadece 1 milyon olan küresel elektrikli araç satışının, geçen yıl 10 milyonu aştığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Böylece elektrikli araçların toplam araç satışları içindeki payı 2022’de yüzde 14’e yükseldi. Bu yıl sonunda ise bu oranın yüzde 20’yi aşarak, küresel pazarda satılan her 5 araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor. Ülkemizde 2021 yılında 2 bin 846 elektrikli araç satışı, 2022 yılında 7 bin 700’ün üzerine yükseldi. Bu yılın 9 ayında ise bu rakam 39 bini aşmış durumda. Hedefimiz, planımız 2030 yılına geldiğimizde ülkemizde yılda yaklaşık 600 bin elektrikli aracın satılıyor olması.
Bu rakamlar da mobilite teknolojilerinin gelişmesiyle büyük bir dönüşümün yaşandığını ortaya koyuyor. Bu dönüşümle beraber araçların yapıları da değişime uğramakta. Artık otomobillerimiz bir araç olmaktan çok akıllı cihazlara dönüşüyor. Otomotiv sektöründe karlılık, araç satışları, satış sonrası hizmetler ve sigorta hizmetleri gibi geleneksel alanlardan, paylaşımlı mobilite, dijital hizmetler gibi yeni iş alanlarına kayıyor. Böylesine güçlü bir devrimin yaşandığı bu dönüşüm süreci, Türkiye gibi bu alanda iddialı ülkeler için fırsat penceresine dönüşüyor. Bu devrim, hem Türkiye’de halihazırda üretim yapan küresel markaların yatırımlarını, özellikle elektrikli araç yatırımlarını hızlandıracak hem de ABD, Çin ve Avrupa’dan yeni marka yatırımlarını Türkiye’ye yönlendirecek. Kamu destekli özel sektör girişimi olan yerli otomobil projemiz Togg’u, akıllı ve elektrikli otomobil olarak tasarladık. Böylelikle Türkiye’nin bu kez devrimin seyircisi değil, öncüsü olmasını sağladık.”
“1250’den fazla hızlı şarj istasyonu 81 şehrimizde hizmet sunuyor”
Mobilitede yaşanan dönüşümü DNA’larına işlemiş olan Togg’un, kendileri için bir araçtan çok daha ötesi olduğunu dile getiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Togg’u, mobilite alanında Türk mühendis ve teknisyenlerin neleri başarabildiğinin tüm dünyaya ispatı, ilanı olarak görüyoruz. Hedefimiz Türk otomotiv sanayiinin dönüşümünü başarıyla gerçekleştirerek, küresel mobilite teknolojilerinde söz sahibi olmak. Bu vizyonumuzu, geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaştığımız ‘Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası’ ile somutlaştırdık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; markaların teknolojik yetkinliklerini artırarak katma değerli üretim ekosistemini güçlendiriyoruz. Elektrikli araç şarj istasyonu altyapılarını Teknoyatırım Destek Programı kapsamında destekliyoruz. Bugün 700’ü destek programımız kapsamında kurulan, 1250’den fazla hızlı şarj istasyonu 81 şehrimizin tümünde hizmet sunuyor. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında mobilite sektöründe yüksek ve orta yüksek teknolojili girişimleri destekliyoruz. Hamle Programı Mobilite Çağrısı ile toplam yatırım tutarı 650 milyon doları aşan 39 projeyi destekledik. Bu kapsamda ileri sürüş destek sistemi, gelişmiş sürücü asistan sistemi, lidar, otonom taşıtlar, batarya taşıyıcı sistemi, akıllı kamera sistemleri ve çok amaçlı kameralar gibi katma değeri yüksek kritik ürün ve teknolojilere yönelik yatırımları el birliğiyle ülkemize kazandıracağız.”
Kacır, Türkiye’de mobilite ekosisteminin merkezi olan Bilişim Vadisi’nin, Hızlandırma ve Kuluçka Programları ile erken aşama mobilite teknolojilerinin gelişiminde öncü rol oynadığını belirtti.
Mobilite start-up’larının kurulmasını ve büyümesini desteklediklerini, bu girişimlere çok özel bir önem atfettiklerinin altını çizen Kacır, “Toog da bizimle birlikte bu vizyonu paylaşmakta. Yerlilik oranı yüzde 51’e ulaşan Togg’un uzun vadeli başarısında yerli tedarik ağı ve start-uplar kritik öneme sahip. Bu nedenle 95 yerli tedarikçisi bulunan Togg, bugüne kadar 950’den fazla start-up ile temas etti. Bu start-up’lardan 30’dan fazlası halihazırda Togg için çalışmaya devam ediyor.” dedi.
“Büyütech uluslararası bir marka olma yolunda önemli adımlar atıyor”
Kacır, bu start-uplardan birinin de Bakanlığın desteklediği ülkenin ilk akıllı kamera sistemini geliştirip üreten Büyütech firması olduğu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Büyütech 2011 yılında, bizim deyimimizle girişimcilerin can suyu olan Bakanlığımız Teknogirişim Sermaye Desteği ile kuruldu. Büyütech’i Teknogirişimden Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesine 7 farklı program kapsamında destekledik, mobilitede öncü bir teknoloji girişimine onların liderliğinde hep birlikte dönüştürdük. Büyütech bugün Togg’un sürücü yorgunluk algılama ve çevresel görüş kamera sistemlerini üretiyor. Mobilite ekosistemine sağladığı bu önemli katkıyla birlikte Büyütech, uluslararası bir marka olma yolunda önemli adımlar atıyor. Büyütech teknoloji girişimi, 2023 yılı içinde girişim sermayesi fonlarından toplam 4 milyon doların üzerinde yatırım aldı. Togg’un yanı sıra otomotiv sektörünün küresel devleri ile de yeni nesil kamera sistemleri üzerine AR-GE çalışmalarını sürdürüyor.”
Açılışını gerçekleştirilen Büyütech Teknoloji Üretim Merkezinin yıllık 800 bin kamera üretim kapasitesine sahip olduğunu belirten Kacır, şöyle konuştu:
“Merkezin yüksek teknolojiyle lens montajı yetkinliği hem Büyütech’i hem de mobilite ekosistemimizi çok daha ileriye taşıyacak. Bakanlığımızın sağladığı can suyuyla hayat bulan ve ülkemizin mobilite vizyonuyla hızla büyüyen teknoloji girişimlerine en iyi örneklerden biri Büyütech. Bu başarı hikayesi aynı zamanda, son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşa ettiğimiz AR-GE ve inovasyon ekosisteminin de kat ettiği mesafeyi ortaya koyuyor. İnanıyorum ki girişimcilik ekosistemi önümüzdeki dönemde çok daha fazla Turcorn’lar çıkaracak ve bunlar arasında mobilite girişimlerimiz de yer alacak. Yerli ve milli otomobilimiz Togg’a değer katarak bizleri gururlandıran Büyütech ekibini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”
Kacır, Büyütech girişimini kuruluşundan bugüne kadar destekleyen, TÜBİTAK, KOSGEB, Bilişim Vadisi ve ODTÜ Teknokent’e, Türkiye’nin beyin gücüne güvenen yatırımcılara teşekkür etti.